Sorun sadece alım gücü değil.

Kışın Yükü, Esnafın Omzunda
Sinan Bey yazıyor…

Kış sadece soğuğu getirmiyor;
elektrik faturası, doğalgaz, kira, vergi ve azalan müşteriyle birlikte ekonomik bir ayaz da çöküyor çarşının üstüne.

Bu ayazı en yakından hissedenlerden biri de Ezine ilçesinin emektar dükkânlarından Özkan Manifatura.
Dükkânın kapısını açan Cahide Hanım’ın cümlesi kısa ama çok şey anlatıyor:
“Müşteri çok azaldı.”

Bu üç kelime, bugün binlerce esnafın ortak hikâyesi.

Eskiden kış ayları bereketti.
Okullar açılır, evler yenilenir, manifaturacıya yol düşerdi.
Bugünse insanlar önce “gerekli mi?” diye soruyor,
sonra “gelecek ay bakarız” deyip erteliyor.

Esnaf yalnızca mal satmıyor.
Işığı açık tutuyor, sokağı canlı tutuyor,
mahalleye güven veriyor.
Ama müşteri azalınca bu yük tek başına taşınmıyor.

Sorun sadece alım gücü değil.
Soğuk havayla birlikte umut da içeri girmekte zorlanıyor dükkânlara.
Cahide Hanım’ın şikâyeti bir sitem değil;
bir gerçeğin sessiz ifadesi.

Bu noktada herkesin kendine sorması gereken bir soru var:
“Ben alışverişimi nereden yapıyorum?”

Birkaç lira ucuz diye büyük zincire giden para,
mahalleye geri dönmüyor.
Ama esnafa bırakılan her kuruş;
bir dükkânın kapanmaması,
bir ışığın sönmemesi demek.

Esnaf ayakta kalırsa şehir ayakta kalır.
Esnaf düşerse, sokaklar da sessizleşir.

Bu kış zor geçiyor, evet.
Ama dayanışma hâlâ bizim elimizde.
Bir top kumaş, bir parça ihtiyaç, bir selam bile
esnaf için moral demek.

Kış geçer.
Ama kapatılan dükkânlar kolay açılmaz.

Bugün Özkan Manifatura’nın camı buğuluysa,
yarın o camın ardında bir ışık görmek istiyorsak,
tercihimizi unutmamalıyız.

Çünkü esnaf sadece satış yapmaz;
bir kenti ayakta tutar.