Örneğin Populus çeşidi propolisten bahsedildiğinde şu açıktır ki propolis flavanoid aglycons hidroksisinnamik asit'ler ve esterleri içermektedir. Bitkisel Kaynakların Saptanmasında Polen Analizinin Önemi; Propolisin özelliklerinin coğrafi düzeyde belirlenmesi palinolojik analizler (polen analizleri) sayesinde gerçekleşebilmektedir. Propolis polence zengin olup, propoliste bulunan polenin kökeni hakkında aşağıdaki hipotezler ileri sürülebilir:
• Propolis arıların vücuduna bulaşmış polenlerle kirlenmiş olabilir.
• Arı kovanında arılarca toplanan polen propolisi kirletebilir.
• Atmosferik polenlerin çok küçük bir yüzdesi arı kovanına girip propolisi kirletebilir.
Gerçekte tüm örnekler düşük yüzdelerde anemofil polene sahiptir ve de önemli ölçüde entomofil polen vardır. Propolisin bitkisel orijini König (1985) ve Crane (1990) tarafından ele alınmıştır. König (1985) Avrupa, Güney Amerika, Batı Asya ve Kuzey Amerika'da Populus spp. tomurcuk salgılarının, propolisin kaynağı olduğunu belirtmiştir. Avrupa'da propolis kaynağı olarak ikinci dereceden önemli ağaçlar ise Betula spp., Quercus spp., Alnus spp., Salix spp. veCorylus spp. olarak belirtilmiştir. Propolisin çözünmeyen kısmında Lupinus spp., Robinia spp. ve Onobrychis sativa polenlerini bulan Jungkunz (1932), propoliste polen varlığını rapor etmiştir. D'Albore (1979) beş kıtaya ait farklı ülkelerden propolis örneklerini inceleyerek propolisin coğrafik orijinini belirlemeye çalışmıştır. Analiz sonuçları Tablo 9'da verilmiştir. Bunun için asidik maddelerle muameleyi içeren Erdtman'ın asetoliz metodunu uygulamıştır. Asetolize maruz kalan polen taneleri boş ve konkav bir yapı alır. Sadece ekzin zarar görmez. Çünkü ekzin içeriğinde bulunan sporopoleninden dolayı asite dayanıklıdır. Asetolize maruz kalan polen tanelerinin yüzey ornemantasyonu da korunur. D'Albore bu çalışmasında propolis örneklerinde bitki polenlerini tanımlamıştır. Propolisteki polenin çevredeki bitki örtüsünden türevlendiğini düşünmüştür. Polenler kovana atmosferden veya bedeni ve bacakları polenle kaplı arılar tarafından getirilebilir. Bu şekilde kovana taşınan polenler propolis ile karışabilir. Propolise ait standart ancak palinolojik ve kimyasal analizlerin bir arada yapılması ile gerçekleşebilir.
• Propolis arıların vücuduna bulaşmış polenlerle kirlenmiş olabilir.
• Arı kovanında arılarca toplanan polen propolisi kirletebilir.
• Atmosferik polenlerin çok küçük bir yüzdesi arı kovanına girip propolisi kirletebilir.
Gerçekte tüm örnekler düşük yüzdelerde anemofil polene sahiptir ve de önemli ölçüde entomofil polen vardır. Propolisin bitkisel orijini König (1985) ve Crane (1990) tarafından ele alınmıştır. König (1985) Avrupa, Güney Amerika, Batı Asya ve Kuzey Amerika'da Populus spp. tomurcuk salgılarının, propolisin kaynağı olduğunu belirtmiştir. Avrupa'da propolis kaynağı olarak ikinci dereceden önemli ağaçlar ise Betula spp., Quercus spp., Alnus spp., Salix spp. veCorylus spp. olarak belirtilmiştir. Propolisin çözünmeyen kısmında Lupinus spp., Robinia spp. ve Onobrychis sativa polenlerini bulan Jungkunz (1932), propoliste polen varlığını rapor etmiştir. D'Albore (1979) beş kıtaya ait farklı ülkelerden propolis örneklerini inceleyerek propolisin coğrafik orijinini belirlemeye çalışmıştır. Analiz sonuçları Tablo 9'da verilmiştir. Bunun için asidik maddelerle muameleyi içeren Erdtman'ın asetoliz metodunu uygulamıştır. Asetolize maruz kalan polen taneleri boş ve konkav bir yapı alır. Sadece ekzin zarar görmez. Çünkü ekzin içeriğinde bulunan sporopoleninden dolayı asite dayanıklıdır. Asetolize maruz kalan polen tanelerinin yüzey ornemantasyonu da korunur. D'Albore bu çalışmasında propolis örneklerinde bitki polenlerini tanımlamıştır. Propolisteki polenin çevredeki bitki örtüsünden türevlendiğini düşünmüştür. Polenler kovana atmosferden veya bedeni ve bacakları polenle kaplı arılar tarafından getirilebilir. Bu şekilde kovana taşınan polenler propolis ile karışabilir. Propolise ait standart ancak palinolojik ve kimyasal analizlerin bir arada yapılması ile gerçekleşebilir.